Kavramsal Uzayın Nüfus İstatistiği - Oylama
Demographics
of Conceptual Space: Voting
Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild
EU parliament
Bir grup
tarafından bir yorum oluşturmanın başka bir yöntemi toplumun kavramsal uzaydaki
istatistiksel nüfus dağılımını ölçmeye dayanır.
Another
set of methods for establishing an interpretation to be acted upon by a group
relies on measuring the demographics of the community in conceptual space.
...
Çoğunluk
oylaması yöntemi uzun süreli tartışmanın
üretmiş olabileceği sonucu iletişimi
kısa keserek oluşturan bir yol olarak kabul edilir..
A
majority -rule voting scheme is often taken to be a way of producing the same
result that would be produced by continued negotiation , but short-cutting the
communication .
...
Burada
nokta, sosyal organizasyonun bu organizasyon nasıl oluşturulduysa oluşturulsun
tanımlanabilir muhakemesel sonuçlara sahip olmasıdır.
The
point is rather that social organization, however it may have been produced,
does have cognitive consequences that can be described.
Yorum
çeşitliliğini ölçmek için açık mekanizmalar içeren organizasyonların yapılarını
gözleyip üreterek – sosyal evrim bize
bazı ortamlarda kronik kararsızlığın bir nebze yanlış bir karardan duruma daha
az uyum sağlayabilir olduğunu anlatıyor olabilir. Bu muhakemesel ekolojide temel bir al – ver olabilir.
By
producing the observed structures of
organizations largely ones in which there are explicit mechanisms for resolving
diversity of interpretations- social evolution may be telling us that, in some
environments, chronic indecision may be much less adaptive than some level of
erroneous commitment. This may be the fundamental tradeoff in cognitive
ecology.
Sosyal
organizasyon, yada daha doğrusu durumları gerçek olarak belirleyecek iradenin
dağılımı,
al – ver
uzayında muhakemesel sistemin konumunu belirler.
The
social organization , or more precisely the distribution of power to define
situations as real, determines the location of a cognitive system in the tradeoff
space.
Durumların
gerçekliğini belirleyecek iradenin “yatay” bir yapı içinde yaygın dağıtıldığı
yerde, yorum çeşitliliği ve karasızlık için daha çok potansiyel olur.
Where
the power to define the reality of situations is widely distributed in a
"horizontal" structure, there is more potential for diversity of
interpretation and more potential for
indecision .
Bu iradenin
bir “düşey” yapının tepesinde toplandığı her yerde, yorum çeşitliliği için daha
az potansiyel vardır, ama bir yorum büyük oranda onaylanır ve uyumsuz delil
dikkate alınmaz.
Where that power is collected in the
top of a "vertical" structure, there is less potential for diversity
of interpretation, but also more likelihood that some interpretation will find
a great deal of confirmation and that disconfirming evidence will be disregarded.
Hem bir
yorum uzayının daha çok araştırılmasına hem de yorum hakkında fikir birliğine
ihtiyaç olan yerde, tipik olarak sistem iki çalışma türüne sahiptir.
Where
there is a need for both exploration of an interpretation Space and consensus of
interpretation, a system typically has two modes of operation.
Bir çalışma
türü bir karar ulaşmaktan yorum çeşitliliği lehine feragat eder. Sistem içindeki katılımcılar görece izolasyon
içinde ve paralel olarak ilerlerler.
Herbiri onaylama önyargısına sahip olabilir, fakat sistem bütün olarak
onaylama önyargısı belirtmez.
One mode trades off the ability to
reach a decision in favor of diversity of interpretation. The participants in the
system proceed in relative isolation and in parallel. Each may be subject to
confirmation bias, but because they proceed independently , the system as a
whole does not manifest confirmation bias.
İkinci
çalışma türü katılımcıların izolasyonunu kırar ve onları onaylamayıcı
delillerle yüz yüze getirir, amaç daha iyisi varken bir yorumda hatalı ısrardan
kaçınmaktır.
The
second mode breaks the isolation of the participants and exposes the
interpretations to disconfirming evidence, the goal being to avoid erroneous perseverence on an interpretation when a better
one is available.
Bu çalışma
türü, durumun yeni gerçekliği olarak
beliren tek bir yoruma bağlanmak için çeşitlilikten feragat eder. Sıklıkla iki çalışma türü zaman içinde
ayrışır ve farklı sosyal düzenlemelerle belirlenir.
This
mode trades off diversity in favor of the commitment to a single interpretation
that will stand as the new reality of the situation. Often the two modes are
separated in time and marked by different social structural arrangements.