Tepkisellik ile Takıntısallık Arasındaki
Farkları Anlamak [1]
Understanding the Differences Between Impulsivity and Compulsivity
Moeller ve meslektaşları tepkiselliği "bu tepkilerin tepkisel
bireye veya başkaları üzerine yapacağı olumsuz sonuçlara bakılmaksızın iç veya
dış uyaranlara karşı hızlı, planlanmamış davranışlara girmeye yatkınlık"
olarak tanımladılar.
Moeller and colleagues defined impulsivity as “a predisposition
toward rapid, unplanned reactions to internal or external stimuli without regard to the negative
consequences of these reactions to the impulsive individual or to others.”
Aksine, takıntısallık, belirli
kurallara göre veya basmakalıp bir tarzda gerçekleştirilen tekrarlı
davranışları ifade eder. Takıntısallık
bazan istenmeyen sonuçlarla bağdaşan, sıklıkla amaç taşımayan hep aynı davranışları tekrarlama eğilimidir.
In contrast, compulsivity refers to repetitive behaviors
that are performed according to certain rules or in a stereotypical fashion. Compulsivity
is a tendency to repeat the same, often purposeless acts, which are sometimes
associated with undesirable consequences.
Tepkisellik ve takıntısallık,
taban tabana zıt ya da benzer olarak görülebilir, çünkü her biri bir dürtü
kontrolü işlev bozukluğunu ima eder. Her biri, örneğin dikkat, algılama ve
motor ya da muhakemesel eşgüdüm gibi sinirsel süreçlerin geniş bir uzalınımı
içinde kaymalar içerir.
Impulsivity and compulsivity may be viewed as diametrically
opposed, or alternatively, as similar, in that each implies a dysfunction of impulse
control. Each involves alterations within a wide range of neural processes including,
for example, attention, perception, and coordination of a motor or cognitive
response.
Yelpazenin kompulsif ucundaki
hastalar, dış dünyadan gelen tehditi abartılı
algılama eğilimine sahiptirler ve bu tehditi bertaraf etmek, zararı
azaltmak için saplatılı takıntı davranışları gibi törensel alışkanlıklara
bağlanırlar.
Patients on the compulsive end of the spectrum tend to have an exaggerated sense of threat from the outside world and engage in rituals/routines, such as obsessivecompulsive behaviors, to neutralize the threat or reduce the harm.
Yelpazenin tepkisel ucundaki
hastalar, saldırganlık, aşırı kumar veya kendi kendine zarar verme gibi
davranışlarla ilişkili zararı hafife alma eğilimindedir. Gelinen bu son nokta, genellikle bu tür
davranışların olumsuz sonuçlarının dikkate alınmaması ile karakterize edilen tepkisel
eylemi belirtir.
Patients on the impulsive end of the spectrum tend to
underestimate the harm that is associated with behaviors such as aggression,
excessive gambling, or selfinjury. This end point designates impulsive action
generally characterized by a lack of consideration of the negative results of such
behavior and is exemplified by borderline and
antisocial personality disorders.
Bazı tepkisel hastalar, tepkisel
davranışla ilişkili zararı tanır ve değerlendirir, ancak yine de, davranışa tepki
olarak yaşadıkları heyecanın veya uyarılmanın olumsuz sonuçlardan daha ağır
bastığını fark ettikleri için bu davranışı yaparlar.
Some impulsive
patients do recognize and assess the harm associated with the impulsive
behavior but nonetheless engage in it because they find that the thrill or arousal they experience in response
to the behavior outweighs the negative consequences.
Bu nedenle, genel olarak, takıntısallık,
kaygı veya rahatsızlığı hafifletme girişimiyle yönlendirilse de, tepkisellik
zevk, uyarılma veya tatmin elde etme arzusu tarafından yönlendirilebilir. Her
iki davranış türü de, tekrarlayan davranışları engelleme veya geciktirme
konusundaki yetersizliği paylaşır.
So, in general, while compulsivity may be driven by an
attempt to alleviate anxiety or discomfort, impulsivity may be driven by the desire
to obtain pleasure, arousal, or gratification. Both types of
behaviors share the inability to inhibit or delay repetitive behaviors.
Katkıda Bulunan Etkenler
Contributing factors
Tepkisellik ve takıntısallığa
katkıda bulunan genler, cinsiyet, çevre,
psikiyatrik bozukluklar ve madde bağımlılığı gibi birçok faktör vardır.
There are many contributing factors to impulsivity and
compulsivity, such as genes, gender, environment, psychiatric disorders, and
substance abuse.
Artan frontal lob aktivitesi, OKB
gibi takıntısal bozuklukları karakterize edebilir. Aksine, azalmış frontal lob aktivitesi,
patolojik kumar oynama ve sınırda kişilik bozukluğu gibi dürtüsel bozuklukları
karakterize edebilir.
Increased frontal lobe activity may characterize the
compulsive disorders, such as OCD. In contrast, decreased frontal lobe activity
may characterize the impulsive disorders, such as pathological gambling and
borderline personality disorder.
REFERENCES:
[1] Heather A. Berlin, PhD, MPH , Eric; Hollander, MD; “Understanding the
Differences Between Impulsivity and Compulsivity”;
July 2, 2008; Psychiatric Times, Psychiatric Times Vol 25 No 8