Saturday, July 23, 2022

A vertigo memory of a former pilot

 

Bir Havacılık Vertigo Olayı

An Aviation Vertigo Event


 

“Eski bir pilotun bir vertigo anısı”

“A vertigo memory of a former pilot”

 

                Başımdan geçen gerçek bir olayı anlatmak istiyorum. Pilot eğitimimi yeni tamamlamış idim ve Sarıkamış’ta (Kars) göreve atanmıştım.  Sarıkamış, özellikle kış ve bahar aylarında meteorolojik olayların çok süratle değiştiği (oluştuğu) bir bölgedir.

I want to tell a real incident that happened to me. I had just completed my pilot training and was assigned to duty at Sarıkamış (Kars). Sarıkamış is a region where meteorological events change (occur) very rapidly, especially in winter and spring.

 

                Pilotaj eğitimim esnasında, aletle uçuş sertifikası da almıştım.  Şu anda tam gününü hatırlıyamıyorum.  Meteorolojik durumun uygun olduğu bir havada, Trabzon vilayetine bir seyrüsefer uçuşu planladık.

During my pilot training, I had also received an instrument flight certificate. I can't remember the exact date right now. We planned a cruise flight to Trabzon province in a weather inwhich the meteorological situation was suitable.

 

                Uçtuğumuz uçak 5 kişilik bir Cesna (U-17B) idi.  Uçak’ta 4 kişi idik.  Ben 2’ci pilot idim.  Kaptan benden daha kıdemli bir arkadaşım idi.  Uçağımızda otopilot yoktu.  Navigasyon cihazı olarak VOR (VHF Omni-directional Radio Range) ve ADF (Automatic Direction Finder) vardı.  Buz önleyici sistemlerimiz mevcut değildi (pitot tüpü ısıtıcı hariç).  İnişlerde ve uzun süzülüşlerde sadece kaporta flapını kullanırdık.   Uçuş aletleri olarak, Suni ufuk (HSI Horizontal Situation Indicator), yatış dönüş müşürü (T/S Turn and Slip indicator), varyometre, sürat saati, RMI (Radio Magnetic  Indicator), pusula gibi aletlerdi.  Bu nedenlerle, mecbur kalmadığımız müddetçe tüm uçuşlarımızı VFR (Visual Flight Rules) şartlarda yapardık.  Daha önce bahsettiğim gibi; 2 pilot + 2 yolcu parçalı bulutlu bir havada SARIKAMIŞ’tan havalandık ve vukuatsız, TRABZON hava limanına indik.

                The plane we flew was a 5-seat Cesna (U-17B). We were 4 people on the plane. I was the second pilot. The captain was a friend of mine who was more senior than me. Our plane did not have autopilot. There were VOR (VHF Omni-directional Radio Range) and ADF (Automatic Direction Finder) as navigation devices. Our anti-ice systems were not available (except for the pitot tube heater). On descents and long glides, we only used the hood flap. As flight instruments, instruments such as Artificial Horizon (HSI Horizontal Situation Indicator), T/S Turn and Slip Indicator, variometer, speedometer, RMI (Radio Magnetic Indicator), compass. For these reasons, we used to make all our flights under VFR (Visual Flight Rules) conditions unless we had to. As I mentioned before; 2 pilots + 2 passengers took off from SARIKAMIŞ in partly cloudy weather and landed at TRABZON airport without incident.

 

                Trabzondaki işlerimizi yaptıktan sonra, meteoroloji raporunu aldık.  Hava bulutlanmıştı.  Bulut taban 400 ft., tavan 1200 ft. Kadar idi.  Bulut içinde, hafif buzlanma olabilir idi.  Her iki pilot istişare ettik ve uçuşa karar verdik.  Kalkıştan sonra sadece 5 varyo tırmanışla 2 veya 3 dakika sonra bulut üstü olabileceğimize kara verdik.

                After we did our work in Trabzon, we got the meteorology report. The weather was cloudy. Cloud base 400 ft., ceiling was upto1200 ft. There was a slight icing in the cloud. Both pilots consulted and decided to take flight. After takeoff, we decided that we could be above the cloud after 2 or 3 minutes with only 5 vario climb.

 

                Genelde halk arasında çok söylenen bir söz vardır.  “Evdeki hesap çarşıya uymaz.” 

                There is a common saying among the people. “The account at home does not fit the market.”

 

Evet, bu gerçekleşti.  Kaptan ile görev taksimatı yapmıştık, ben kule konuşmalarını yapıyordum; o da uçağı kullanıyordu.

Yes, this happened. We had a division of duties with the captain, I was doing communication with the tower; He was using the plane.

 

Kalkışa müteakip hemen buluta girdik, ben sağ koltukta oturuyordum ve kokpitte sağımda olan pencereden, dışarıyı izliyordum.  Cam’lar hafif hafif nemlenmeye başlamış idi.  Saatime baktım, çoktan bulutu delip yukarıya çıkmamız gerektiğini düşündüm.  Tam o sırada bizden çok kıdemli bir pilot (ağabeyimiz), başımdaki kulaklıklarımı, şiddetli bir şekilde çıkarttı.  Bu şahıs hemen arkamdaki koltukta oturuyordu.  Kendisi helikopter pilotu idi.  Hayatında hiç uçak kullanmamıştı.  Fakat helikopter (IFR Instrument Flight Rules) lisansına sahip idi.  Bana bağırıyordu...  XXX (2. Pilot) , YYY (1st pilot) vertigo oldu.  Uçak spine girmek üzere, uçağı kurtar.  O anı anlatmaktan acizim.  Fakat yaşanan herşeyi (hatırlayabildiğim kadarı ile) anlatmıya çalışacağım.

Immediately after takeoff, we entered the cloud, I was sitting in the right seat and I was watching out of the window on my right in the cockpit. The windows were starting to get slightly damp. I looked at my watch, thinking that we should have pierced the cloud already and go up. Just then, a very senior pilot (our older brother) severely took off my headphones from my head. This person was sitting in the seat right behind me. He was a helicopter pilot. He had never used an airplane in his life. But he  was licensed for helicopter(IFR Instrument Flight Rules). He was shouting at me... XXX (2. Pilot) , YYY (1st pilot) has vertigo. The plane is about to spin, save the plane. I am unable to describe that moment. But I will try to describe everything that happened (as far as I can remember).

 

Arkadaşıma süratle bir göz attım, hareketsiz duruyordu, şaşırmış gibiydi.  Kulakları kızarmıştı.  Uçağın bir göstergesine baktım, kadran kırmızıya dayanmıştı ve motor vınlıyordu (sesi değişmişti).  Uçak soldan yatışla (yaklaşık 60 -70 derece) Karadenize düşüyordu.

I took a quick glance at my friend, who was standing still, as if surprised. His ears were red. I looked at the speed gauge of the plane, the dial was red, and the engine was humming (his sound had changed). The plane was falling into the Black Sea with a left bank (about 60 -70 degrees).

 

Uçuş okulunda öğretmenim, uçağı kötü durumlardan kurtarma eğitimimi bize çok çok iyi yaptırmıştı.  Her uçuş sonunda meydana dönerken, bu eğitimi sık sık yaptırırdı.  Eminim ki, onun sayesinde, hayattayız.  Hocama hayatımızı borçluyuz ona müteşekkirim.  Halen sağ ise kendisine sıhhat ve mutluluklar diliyorum.  Eğer bu fani dünyadan göçmüş ise kendisine Allah’tan rahmet diliyorum.

In flight school, my teacher had us do my training to recover from bad situations very, very well. When returning to the aerodrome  at the end of each flight, he often had this training done. I'm sure, thanks to him, we're alive. We owe our life to my teacher, I am grateful to him. If he is still alive, I wish him good health and happiness. If he has passed away from this mortal world, I wish God's mercy on him.

 

Yaptığım ilk iş, süratle, hocamın bana yaptırdığı eğitimi hatırladım.  İlk önce gazı aldım, dalış süratini azalttım.  Suni ufuku (HSI) düzeltmek istedim yatışı düzeltmek için, fakat suni ufuk ortada sabitlenmiyordu, sağa kaçıyordu, uçağı aksi yöne yatırıyordum, bu sefer aksi yöne kaçıyordu.  Sonunda suni ufuk huzur buldu.  Uçağa tekrar gaz verdim (HSI) üserinde, uçak sembolünü ortada ve ufuk hattı çizgisinin hemen üstünde tutuyordum.  Sonunda 1-2 varyo ile bulut üstü olduk.  Bu sırada Karadeniz kıyısındaki dağlara çarpmamızı engellemek için, az yatışla (1-2 derece) Karadenize doğru uçağı yönlendirdik.  Bu anlattığım olaylar çok çok kısa bir zaman içerisinde vuku buldu.

The first thing I did, I quickly remembered the training my teacher had given me. First I took the throttle, reduced the diving speed. I wanted to correct the artificial horizon (HSI), to correct the bank, but the artificial horizon was not fixed in the middle, it was running to the right, I was tilting the plane in the opposite direction, this time it was running in the other opposite direction. At last the artificial horizon found peace. On my HSI, I kept the airplane symbol in the middle and just above the horizon line. Finally, we were above the cloud with 1-2 vario. Meanwhile, we steered the plane towards the Black Sea with a low bank (1-2 degrees) to prevent us from hitting the mountains on the Black Sea coast. The events I am describing took place in a very, very short time.

 

Bu işleri yaparken, kendi psikolojik ve fizyolojik durmumu çok samimi olarak ifade etmek istiyorum.  Ölümü düşünemedim, uçağı kurtarmakla meşgul idim.  Dizlerim titriyordu pedallere basamıyordum (dolayısıyla rudder’ları düzgün kontrol edemiyordum.)  Bulut üstüne çıkınca, vertigo olan arkadaşımdan yardım istedim, pedallare beraber bastık.  Kulaklarım çınlıyordu, herhalde tansiyonum tavan yapmıştı.  Bir müddet uçak’da kimse konuşmadı.  Trabzon kuleye rapor verdik ve frekansı terk ettik.

I want to express my own psychological and physiological state while doing these tasks, very sincerely . I couldn't think of death, I was busy saving the plane. My knees were shaking, I couldn't press the pedals (so I couldn't control the rudders properly.) When the cloud came up, I asked my friend who had had vertigo for help, we stepped on the pedals together. My ears were ringing, I guess my blood pressure had skyrocketed. For a while, no one spoke on the plane. We reported to the Trabzon tower and left the frequency.

 

SONUÇ:

CONCLUSION:

                Bu olay yaklaşık 50 sene evvel cereyan etti.  O günden, bu güne, tüm hava araçalarında çok teknik gelişmeler oldu.  Bilgisayar kullanımında yapılan atılımlar, yapay zeka, son sistem navigasyonlar.  Bütün bu teknolojik gelişmeleri tereddütsüz destekliyor ve havacılık adına çok seviniyorum.  Yanlız, unutmamamız gereken bir realite var.  Yukarıda bahis konusu ettiğim bu teknoloji herhangi bir nedenle “OFF” olabilir.  Bu durumda herşey pilot veya pilotların eğitim seviyelerine ve sağduyularına bağlı olacaktır.  Yukarıda benim başımdan geçen olayda, ders çıkarılacak konular şöyledir;

                This event took place about 50 years ago. Since then, there have been many technical developments in all aircraft. Breakthroughs in computer use, artificial intelligence, latest system navigations. I support all these technological developments without hesitation and I am very happy for aviation. There is one reality, however, that we must not forget. This technology that I mentioned above may be “OFF” for any reason. In this case, everything will depend on the level of training and common sense of the pilot or pilots. In the incident that happened to me above, the subjects to be learned are as follows;

 

-          Uçağı kullanan pilot, IFR eğitimi almasına rağmen, bulut içinde, herhangi navigasyon referansı yok ise, tırmanışta dönüş (tırmanışlı dönüş) kesinlikle yapmamalıydı.

-          Özellikle yeni sertifika almış pilotlar, yaptıkları eğitimi yeterli görüp, özgüven sarhoşluğuna kapılıp, sorumluluklarını üstlendikleri yolcuların yaşamlarını tehlikeye kesinlikle atmamalıdır.

-          Simulatör eğitimi ve kontrollari çok sıkı denetlenmelidir.

- Despite the IFR training, the pilot operating the aircraft should never have made a climb during turn (climb turn) in the cloud if there is no navigation reference.

- Especially newly certified pilots should not consider their training sufficient, get drunk with self-confidence and endanger the lives of the passengers they take responsibility for.

- Simulator training and controls should be strictly supervised.