Thursday, July 30, 2020

Duruma Hakim Olmak

Sınırlayıcı Koşulların Sağlanması olarak Durum Hakimiyeti

Interpretation formation as Constraint Satisfaction

Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild

 

Savaş gemisi kontrol güvertesi (Warship control bridge)

 

Bir çok önemli insan faaliyeti çok sayıda oyuncunun bazı olgu gruplarının kendi içinde tutarlı yorumlarını oluşturmaya çalıştığı sistemler tarafından yürütülür.  Bu sistemlerin bazıları az sayıda kişinin bir araya geldiği küçüklükte, bazıları ise gerçekten çok büyüktür.

Many important human activities are conducted by systems in which multiple actors attempt to form coherent interpretations of some set of phenomena.  Some of these systems are small, composed

of only a few individuals, while others are very large indeed. 

 

Karışık bir sistemin işletimi çoğunlukla bir ekip tarafından başarılır.  Bir nükleer santral vardiyası, bir uçak uçuş ekibi, veya büyük bir geminin kaptan köprüsü ekibi çok sayıda bireyin duruma hakim olmaya çalıştığı küçük birer sistemdir.

The operation of a complex system is often accomplished by a team.  A shift of operators at a nuclear power plant , an aircraft flight crew,  or the bridge team on a large ship is a small system in which multiple individuals strive to maintain an interpretation of the situation at hand.

 


Electric transmission grid control room

Bir sistemin karmaşıklığı tek bir bireyin gereken tüm bilgiyi bütünleştirmesini imkansız kılabilir, veya grubun çok sayıda elemanı başka görev gereklilikleri nedeni ile orada bulunabilirler fakat dağıtılmış yorum oluşturmada yer alabilirler.

The complexity of a system may make it impossible for a single individual to integrate all the required information, or the several members of the group may be present because of other task demands but may be involved in distributed interpretation formation.

Hava Trafik Kontrolü Alan Kontrol odası (Air Traffic Area Control room)

Bir yorum oluşturma bilgisayar uzmanlarının sınırlayıcı koşul sağlanması sorunu olarak adlandırdıkları bir durumdur.  Kendi içinde tutarlı herhangi bir yorum bir takım kısımlardan oluşur; onlara varsayım diyelim.  Bazı kısımlar birlikte beraber geçerlidir; diğerleri birbirlerini yasaklar ya da dışlar.  Yorumun kısımları arasındaki bu ilişkiler sınırlayıcı koşullar olarak adlandırılır.

Forming an interpretation is an instance of what computer scientists call a constraint -satisfaction problem.  Any coherent interpretation consists of a number of parts; call them hypotheses.   Some

of the parts go together with others or support one another;  others exclude or inhibit one another.  These relationships among the parts of the interpretation are called constraints.

 

Dünyadan gelen deliller yorumun bazı varsayımlarını daha fazla veya daha az olası yapabilir..  Deliller ile doğrudan doğruya desteklenen varsayımlar, doğrudan delillere sahip olmayabilecek diğer varsayımlarla onları sınırlayıcı ilişkilere sahip olur.

Evidence from the world makes some of the hypotheses of the interpretation more or less likely.  These hypotheses that are directly driven by evidence have constraining relations to other hypotheses for which there is, perhaps , no direct evidence.

 

Hava Trafik Kontrolü Kule Kontrolü (Air Traffic control aerodrom tower control)

Bir yorum oluşturmak işi çok sayıda varsayıma, varsayımlar arasındaki ve varsayımlarla dünyadaki deliller arasındaki yakınlıkları atama çabası olarak görülebilir.

The job of forming an interpretation can thus be seen as attempting to assign likelihoods to the various hypotheses in such a way that the constraints among the hypotheses and between the

hypotheses and the evidence in the world are as well satisfied as is possible.

 

İyi yorum hem kendi içinde tutarlı hem de eldeki veri ile uygun olandır.  Dünyadan gelen deliller yorumun bazı varsayımlarının doğru olma olasılığını azaltır veya çoğaltır.  Deliller ile doğrudan doğruya desteklenen varsayımlar, doğrudan delilleri olmayabilecek diğer varsayımlarla onları sınırlayıcı ilişkilere sahip olur.

Good interpretation is one that is both internally consistent and in agreement with the available data.  Evidence from the world makes some of the hypotheses of the interpretation more or less likely.  These hypotheses that are directly driven by evidence have constraining relations to other hypotheses for which there is, perhaps , no direct evidence.


Monday, July 27, 2020

Interpretation formation



Interpretation formation as Constraint Satisfaction

Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild

 

Warship control bridge

Many important human activities are conducted by systems in which multiple actors attempt to form coherent interpretations of some set of phenomena.  Some of these systems are small, composed of only a few individuals, while others are very large indeed. 

 

The operation of a complex system is often accomplished by a team.  A shift of operators at a nuclear power plant , an aircraft flight crew,  or the bridge team on a large ship is a small system in which multiple individuals strive to maintain an interpretation of the situation at hand.

 

Electric transmission grid control room

The complexity of a system may make it impossible for a single individual to integrate all the required information, or the several members of the group may be present because of other task demands but may be involved in distributed interpretation formation.

Air Traffic Area Control room

Forming an interpretation is an instance of what computer scientists call a constraint -satisfaction problem.  Any coherent interpretation consists of a number of parts; call them hypotheses.   Some of the parts go together with others or support one another;  others exclude or inhibit one another.  These relationships among the parts of the interpretation are called constraints.

 

Evidence from the world makes some of the hypotheses of the interpretation more or less likely.  These hypotheses that are directly driven by evidence have constraining relations to other hypotheses for which there is, perhaps , no direct evidence.

 

Air Traffic aerodrom tower control

The job of forming an interpretation can thus be seen as attempting to assign likelihoods to the various hypotheses in such a way that the constraints among the hypotheses and between the hypotheses and the evidence in the world are as well satisfied as is possible.

 

Good interpretation is one that is both internally consistent and in agreement with the available data.  Evidence from the world makes some of the hypotheses of the interpretation more or less likely.  These hypotheses that are directly driven by evidence have constraining relations to other hypotheses for which there is, perhaps , no direct evidence.





Monday, July 20, 2020

Onaylama Önyargısı



Anlamın Algılanmasında Onaylama Önyargısı
Confirmation bias in formation of interpretations
Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild



Onaylama önyargısı, oluşmuş olan bir algıya karşı ortaya çıkan yeni delillere önem vermemek, yok saymak veya bu delilleri yeniden değerlendirerek önceden oluşmuş algıları doğrulamak eğilimidir.  Dünyanın doğası hakkında önceden oluşmuş bir hipotezi onaylamaya yönelik bir önyargıdır.  Bu bir ortak akıl kavramıdır.  Bir insanın aklı bir şeye yattıktan sonra onu değiştirmenin ne kadar zor olduğundan bahsediyoruz.
Confirmation bias is a propensity to affirm prior interpretations and to discount, ignore, or reinterpret evidence that runs counter to an already -formed interpretation.  It is a bias to confirm an already-held hypothesis about the nature of the world.  This is a common sense notion.  We talk about the difficulty of changing someone's mind once it is "made up."

“İlk izlenimlerin” önemi halk inancının bariz bir sonucudur bu, prensipte.  Ayrıca, hayro yorma ya da olumsuzlama, kişilik eğilimleri, mantıksal sonuç çıkarma görevleri, sosyal sorunlarla ilgili inançlar ve biimsel düşünme  gibi alanlarla ilgili olarak onaylama önyargısının genel geçerliliği hakkında kaçınılmaz bilimsel deliller vardır. 
 The importance of " first impressions " is an obvious corollary of our folk belief in this principle.   There is also compelling scientific evidence of the generality of confirmation bias across such areas as attribution, personality traits (Hastie and Kumar 1979), logical inference tasks (Wason 1968; Wason and Johnson-Laird 1972), beliefs about important social issues (Lord et ale 1979), and scientific reasoning (Fleck 1979; Tweney et ale 1981).

Bu eğilimin oluşmuş önceki inançlara bağlı kalma ve dünyanın doğası hakkında bariz delilleri dikkate almamakta ulaştığı nokta, uyum yeteneği azlığını andırır.  Herşeyden öte, çevrede ne olup bittiğini bilmek herhangi bir canlı için önemli bir yetenektir, ve, canlı ne kadar karmaşık ise o canlının çevrede ne olduğu ile ilgili algısı o kadar daha karmaşıktır.  To the extent that this propensity to stick with prior interpretations and discount disconfirming evidence often leads us to  maintain faulty interpretations of the nature of the world, it seems  maladaptive.  After all, knowing what is going on in the environment is an important ability for any creature, and, in general, the more complex the creature, the more complex is that creature 's sense of what is in the environment.  

Bir kere iyi bir yorum bulduktan sonra biz karmaşık canlıları daha iyi yorumlar bulmaktan alıkoyan bir özellik uyum sağlama azlığı gibi gözükebilir gerçekten.  Peki neden böyle bir özellik ayakta kalmıştır?
Açıkça, bir yorumdan daha iyisine geçmek ile çevredeki olaylarla eşgüdüm sağlamak için  bir yorum –en azından bir yorum- sahibi olmak ihtiyacı arasında bir ödünleşme olmak zorundadır.
A property of cognitive processing that prevents us complex creatures from finding better interpretations once we have a good one seems very maladaptive indeed.  Why, then, would such a property survive ? Clearly there must be a tradeoff here between the ability to move from one interpretation to a better one and the need to have an interpretation - any interpretation - in order to coordinate with events in the environment . 

Tutarlı fakat ideal olmayan bir yorum oluşturan bir sistem yorumlarını oluşturur oluşturmaz tartışarak yırtıp parçalayan bir sistemden daha çok uyum yeteneğine sahip olabilir.
A system that maintains a coherent but suboptimal interpretation may be better able to adapt than a system that tears its interpretations apart as fast as it builds them.
...
İnsanları düşünsel görevlerin etrafında örgütlemenin bazı yolları zihinsel sistemlerin bu uyum yeteneği azlığının zayıflamasına yol açabilir, oysa bazı başka örgütlenme biçimleri bireysel özür gibi gözüken  bu uyumsal erdemi özellikle grup seviyesinde oluşturur.
That is, some ways of organizing people around thinking tasks will lead to an exacerbation of the maladaptive aspects of this property of mental systems, whereas other forms of organization will actually make an adaptive virtue on the group level of what appears to be an individual vice.


Monday, July 13, 2020

Confirmation bias



Confirmation bias in formation of interpretations
Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild

Confirmation bias is a propensity to affirm prior interpretations and to discount, ignore, or reinterpret evidence that runs counter to an already -formed interpretation.  It is a bias to confirm an already-held hypothesis about the nature of the world.  This is a common sense notion.  We talk about the difficulty of changing someone's mind once it is "made up."

 The importance of " first impressions " is an obvious corollary of our folk belief in this principle.   There is also compelling scientific evidence of the generality of confirmation bias across such areas as attribution, personality traits (Hastie and Kumar 1979), logical inference tasks (Wason 1968; Wason and Johnson-Laird 1972), beliefs about important social issues (Lord et ale 1979), and scientific reasoning (Fleck 1979; Tweney et ale 1981).

To the extent that this propensity to stick with prior interpretations and discount disconfirming evidence often leads us to  maintain faulty interpretations of the nature of the world, it seems
maladaptive.  After all, knowing what is going on in the environment is an important ability for any creature, and, in general, the more complex the creature, the more complex is that creature 's
sense of what is in the environment.  A property of cognitive processing that prevents us complex creatures from finding better interpretations once we have a good one seems very maladaptive
indeed.  Why, then, would such a property survive ? Clearly there must be a tradeoff here between the ability to move from one interpretation to a better one and the need to have an interpretation -    
any interpretation - in order to coordinate with events in the environment . 

A system that maintains a coherent but suboptimal interpretation may be better able to adapt than a system that tears its interpretations apart as fast as it builds them.
...
That is, some ways of organizing people around thinking tasks will lead to an exacerbation of the maladaptive aspects of this property of mental systems, whereas other forms of organization will actually make an adaptive virtue on the group level of what appears to be an individual vice.



Monday, July 06, 2020

OrtakÖznellik - intersubjectivity


Ortak bir Ortamda İletişim
Communication in a shared  world
Ortak Öznellik (Intersubjectivity) – ARS
Edwin Hutchins, Cognition_in_the_Wild



Ortak bir fiziksel ortamdaki kişiler arasında iletişim sınırlı bir bant cihazı üzerinden iletişime göre bir çok farklılıklar taşır.
Communication between persons who are copresent in a shared physical environment differs in many ways from communication across a restricted bandwidth medium.

İfadeler ve soruların anlamları ifadelerin kendileri tarafından verilmez onun yerine yürütülmekte olan faaliyetlere ilişkin katılımcıların değiştokuşu bağlamında belirlenir.  İletişimdeki belirsizlikleri çözmek için katılımcılar birbirlerinin görevleri hakkında tahminler kullanırlar.  İfadelerin özellikle anlamlı yorumları anında önerilir ve onları takip eden eylem dizisi tarafından öngörülür.  Her bir katılımcının iletişimde başarısının kanıtı ortak faaliyetin pürüzsüz  akışıdır.
The meanings of statements and questions are not given in the statements themselves but are negotiated by the participants in the context of their understandings of the activities underway . The participants use guesses about one another 's tasks to resolve ambiguities in communication.   Particular meaningful interpretations for statements are simultaneously proposed and presupposed by the courses of action that follow them . The evidence that each participant has of successful communication is the flow of joint activity itself.

Hakkında iletişim yapılan ortam yalnızca tamamen durağan ise ve beklentiler hakkında çok kuvvetli sınırlayıcılar var ise anlamların mesajlar içinde olduğu hayal edilebilir.   Bir çok denemede, anlamların mesajlar içinde yer aldığı sanısını oluşturmak ve sürdürmek, iletişimin yer aldığı ortamı kontrol etmek için büyük bir çaba harcanmasını gerektirir.  Mesajın koordinasyona getirilmek zorunda olduğu yapılar ile baştan güvenilir şekilde yerleştirildiği ve yalnızca bunun var sayıldığı durumlarda anlamların mesajda yer aldığı izlenimi doğar.  Mesajdaki anlamı sanmak zor kazanılan sosyal ve kültürel bir başarıdır.
Meanings can only even be imagined to be in the messages when the environment about which communication is performed is very stable and there are very strong constraints on the expectations.   In many endeavors, creating and maintaining the illusion that meanings reside in messages requires that a great deal of effort be put into controlling the environment in which communication takes place.  Meanings seem to be in the messages only when the structures with which the message must be brought into coordination are already reliably in place and taken for granted . The illusion of meaning in the message is a hard -won social and cultural accomplishment.