Saturday, November 07, 2009

YOĞUN DİKKAT

Yoğun dikkat zihnimizin yeteneklerinin kıymetli bir parçası… Yoğun dikkatin uygulandığı konu, süresi, sona erdirilişi kadar tetiklenişi ve gerçekleştirici zihinsel mekanizmalar da önemli…

Örneğin, sık sık rastladığımız bir durum: Sohbet sırasında bir kişi belirli bir memleket meselesi konusunda konuşurda konuşur meseleyi bir çok yönden ele alıp derinleştirir… Bu yoğun dikkatin boşa harcandığı, başlayış tetiklemesi, konu, süre ve durdurucu unsurların yanlış çalıştığı ve zihinsel enerjinin boşa harcandığı
bir durum…

Zihinsel gücün korunması ve doğru harcanması için yoğun dikkatin bilinçli bir şekilde kullanılması gerekir. Dostum Servet BAŞOL Bey bir mektubunda şöyle yazmıştı:

“Yoğun dikkat, zorunluluk hallerinde yararlıdır.
Zorunluluk ise dışarıdan gelmediği sürece, yani insan içinde böyle bir zorunluluk duyduğunda, sorgulamak
gerektir. Bu daha çok bencilliğin devreye girmesi, fedakarlığın ertelenmesi ve vücudun gerekleri dışında
zorlanmaması ilkesi ile aşılabilir”. Servet BAŞOL

İnsan kendi içinde sık sık yoğun dikkat kullanma ihtiyacı hissediyorsa bu zihin sağlığı açısından kötü bir işarettir.

Yoğun konsantrasyonu tetikleyen mekanizma en azından bazı durumlarda şöyledir: Bir şey üzerinde yoğun dikkat sağlamak için aynı şeye uzun sür sabit olarak bakmak gerekir. Ya da söz konusu şey soyutsa, örn. bir düşünce ya da problem ise aynı şeyi sabit olarak tek ya da farklı açılardan düşünmek gerekir.

İnsan tek bir nesneye bakarak konsantre olur, nesneler arasındaki hacme bakarak dikkatini dağıtır.