Tuesday, October 31, 2006

FARKINDA OLMAK

FARKINDA OLMAK

"Vertigo duyu organlarının beyine yanlış bilgi
göndermesi nedeni ile oluşan bir geçici yön
duygusu kaybıdır. "


"Uçma ustalığı kazanırken kendinizi ayarlamanız
gereken en zor şey belirli koşullarda
duyularınızın yanlış olabileceğini kabul
etmenizdir."

“Eğer belirli bir yöndeki değişiklik hızı çok
küçükse – ve gözle tespit edilemiyorsa –
değişiklik tespit edilemez hatta hiçbir hareket
hissi de alamazsınız”.


"İşte burada sorun başlar! Uçağınızın içinde
yeryüzünü göremezseniz, ve görsel bir referans
noktası bulamazsanız meşhur mezarlık dönüşü
ile düşmeye başlarsınız."

helicfi.com Helikopter uçuş hocasının ders
notlarından


Sayısal ölçüm değerleri yürütmekte olduğumuz
faaliyetlerin içinde bulunduğu durumu
gösterir. Sayısal değerler bazen çok saçma
ve nesnel olmayan değerleri yansıtabilir,
örneğin insanların size güveni, vb… Bazen
bir değerin genel olarak iyi, kötü, orta
ya da GÖRELİ olarak iyiye ya da kötüye
gittiğini ‘BİLMEK’ önemlidir. Bir
bilgisayar programında 800 bin satır
içinde toplam 20 bin goto statement’ı
varsa üstünde çalıştığınız 2 bin
satırlık programda görece az goto
bulunması nispeten temiz yazılmış
bir kısım üzerinde olduğunuzu
belirtebilir.

Durum Farkındalığı(situation awareness)
bir araç veya cihazı kullanırken,
operatörün periyodik olarak sistem
parametrelerini gözlemesidir. Uçuş
yüksekliği, hızı vb. sistem
parametrelerinin bilinmesi sistemin
içinde bulunduğu durumun doğru
değerlendirilmesi imkanını doğurur.

Durum farkındalığı aslında bir sistem
ve operator ilişkisi içeren her durum
için geçerlidir. Örneğin kişisel
sağlığımızın ne durumda olduğunun
farkında olabilmemiz için yaşımıza
göre belirli aralıklarla sağlığımızı
kontrol ettirmeliyiz.

Farkında olmak bir duygu mu yoksa bir
düşünce mi? Bence bir duygu… Öyle
bir duygu ki içinde yükselmeler
olduğunda bilincimizi ve düşünmemizi
tetikliyor. Örneğin otomobil kullanırken,
otomatik processlerimiz duruma hakim iken,
farkında olma duygumuz etkin olabiliyor…
Tabii, bu farkındalığın çeşitli dereceleri
var… Ama süreç ağırlıklı olarak otomatik.

Farkındalığın seviyesini belirleyen iki
şey olabilir bence…
1- Muscle tonus: yani vücuttaki adele
kasılması miktarı… Bu adale kasılması
aynı zamanda konsantrasyon miktarını
belirler…

2- Güven duygusu: Zihinsel faaliyetlerin
gereksiz derinliğini azaltır ve zihinsel
gücü belirli kanallara sınırlar. Örneğin
aşırı güven duygusu son model otomobilinizi
fabrika garantisi olan 90 Km’nin üstünde
kullanmanızı riskli olabilecek yol
ortamlarında da teşvik eder.

3- Korku duygusu: Genel bir uyanıklık ve
otomatik process’lerin kullanılmamasına
neden olur. Otomatik process’lerin
kullanılmaması uzun vadede çok zararlı
sonuçlar doğurur ancak kısa vadede doğru
kullanıldığında faydalı olabilir.
Korku acil durumlarda duyulması faydalı
bir duygu.

Riskli bir iş yaparken, durumsal
farkındalık vazgeçilmez bir kavram.
Farkındalık yalnız durumun değil kişinin
kendisinin, şirketinin, büyük sisteminin
farkında olması…

Yalnız farkındalık yeterli değil, farkında
olunan durumdan çıkabilmek te gerekli…
Bunun için kişinin KIRILABİLİR GÜVEN
duygusuna sahip olması gerekiyor.
KORKU, itfaiyedeki ateş kullanımı gibi
yalnızca özel durumlarda, kısa süreli ve
uzman kişiler tarafından kullanılmalı…

Ali Riza SARAL

Not: Bu yazımın Hava Trafik Kontrolü
sistemleri ile ilgili İngilizce yazılmış
versiyonunu ve
http://largesystems-atc.blogspot.com/
adresindeki blogumda bulabilirsiniz.