Wednesday, April 23, 2008

ÇÖPÇÜ OLMAK

Koşuyolu’nun çöpçüleri özeldir. Bu özellik biraz da bahçeli evli ortam nedeni ile oluşur. Aslında her semtin çöpçüleri kendine özeldir.

Küçüklüğümdem beri çöpçülerin büyüsünden etkilendim. Aile dışında tanıdığım ilk kişiler çöpçü, postacı, simitçi daha sonra dondurmacı… Daha uzakta bakkal, kasap ve diğerleri…

İlk okula giderken annemden ayrılmak çok zor gelmişti… Babamın askerce ve ‘sarı dişini göstererek’ gülümseyen direnişine “Ben okumayacağım, çöpçü olacağım!” diye çığlıklarla yanıt verişim aile literatürüne geçmiştir. Çünkü oan bildiklerim arasında, meslek olarak çöpçülük anneme en yakın olabileceğim işti…

Çöpçülük her iş gibi aslında kendisine ait büyüsü olan bir iş… Bir hizmet işi… Mahallemizin çöpçüleri, hep sessizce işini yapan, kimse ile muhatap olmadan ortalığı süpürüp sonra geldiği gibi belirsiz bir zamanda
kaybolan insanlar… Konuşulunca kısa kısa cevaplar verirp kendilerini öne çıkartmamağa dikkat ederler… Bizimle ilişkilerinde önemli olan yaptıkları iş, hizmettir.

Küçüklüğümden beri çöpçüleri seyretmeği, işlerini nasıl yaptıklarını gözlemeği severim… Bu ‘adamlar’ ‘let it go’ felsefesinin canlı birer üstadıdırlar. Biliyorsunuz, maalesef ülkemizde insanlarımız bireysel temizlik disiplini ile henüz yetiştirlemiyor… Dolaysıyla çöpçülerin işi çok… Bakıyorum da çevremdeki,
İstanbul’daki çöpçülerin işleri başlarından aşkın… İşte beni en heyecanlandıran şey, bir kafede otururken ya da eve yürürken gördüğüm işi başından aşkın çöpçülerin bu güçlüğü nasıl göğüslediklerini izlemek…

İş displini, vicdan, kendi sağlığını ve sabrını korumak, ailesine ve muhatap olacağı insanlara
adayabileceği ilgi gücünü saklamak… Tüm bunlar arasında seçimler yapmak çöpçünün davranışlarında
yerdeki çeşitli büyüklükte ve nitelikteki çöplerden hangilerini süpürgesi ile seçip uzun saplı
küreğine alışına indirgenir. Çöpçüler birer ‘let it go’‘bırak gitsin’ ya da ‘bırak kalsın’ ustasıdırlar…

İşin hoş yanı… Çöpçü semeyip bıraktığı çöpün aslında hiçbir yere gitmeyeceğini, ertesi gün
aynı civarda yeniden kendisine döneceğini bilen bir huzur, ağır başlılık ve güven içindedir…

Ali R+
23 Nisan 2008, Koşuyolu