Saturday, August 27, 2022

Ben var mıyım?

 



BEN VAR MIYIM?

 

Ben var mıyım? İsmi cismi olan ama sınırları ve içeriği belirli bir ‘ben’ var mı?  Yoksa yazlıktaki komşum Mehmet Bey’in gözünde Ali Rıza, internet üzerinden ders yaptığımız hocam Kamran Bey için başka, annem için ‘küçük Ali’si’, giderek tüm tanıdıklarım hatta karşılaştıklarımın gözünde az veya çok farklı bir ben değil miyim?

 

Aynaya baktığımda 10 yıl önceki Ali Rıza olmadığım kesin...  Cismim, vücudum hep değişiyor.  Sürekli bir akış var ‘ben’de, hem vücut olarak hem de zihin olarak...  Değişiyorum, belki gelişiyorum belirli yönlerde.

 

Öyle ise, ‘ben’ diye tanımladığım şey nedir?  ‘Ben’ bir yanılsama, bir yanılgı mıdır?

 

Acaba gerçekten ‘benim’ diyebileceğim kendi irademle hürce karar verebiliyor muyum?  Yoksa ‘ben’i oluşturan koşullar, kişiler, olaylar mı belirliyor kararlarımı?

 

‘Ben’ diyebileceğim tek bir kişilik var mı?  Yoksa mesleki benliğim, aile benliğim, dostlarımın gözünde vb farklı benliklerden mi oluşuyorum az ya da çok.

 

Peki ‘ben’ tek bir bütün müyüm yoksa farklı parçalardan oluşan karışık bir yapı mıyım?  Davranışlarımın ne kadarını bilerek yapıyorum, ne kadarını bilinçaltımla hatta otomatik olarak yapıyorum?  Ne kadar mantığımla, ne kadar duygularımla hatta ne kadar varlığından bile haberdar olmadığım birkaç hücrenin belirlemesi ile hareket ediyorum?  Aynı anda birden çok iş yapabiliyorum ama bunlardan yalnız bir iki tanesinin farkında olabiliyorum.

 

Düşüncelerimin en azından bir kısmına hakim olabiliyor onları tekrar gözden geçirebiliyorum.  Oysa duygularım onların farkına vardığım anda birer sabun köpüğü gibi sönüp kayboluyorlar.

 

Belki ‘ben’ tümüyle nesnel bir varlık değil.  Kişiye ait benlik kavramı, nasıl yıllar içinde zihnimizin oluşumu ile beynimizde biriken olaylar, bilgiler, kısaca hatıralar ise, aynı zamanda bunları tetikleyen meknizmalar, ruh haletleri, hisler, duygulardır.

 

Benlik bir duygudur aslında.  Bilerek ya da bilmeyerek davranışlarımızı tarttığımız, içimize sindirdiğimiz, bünyemizin bütün karmaşık yapısını birleştiren bir referans noktası, bir mihenk taşıdır.

 

Öyle ise “‘benlik’ var mıdır?” sorusu “duygular var mıdır?” sorusuna indirgenebilir.  ‘Sevinç, üzüntü, mutluluk’ bunlar vardır.  Bunlar, her insanın onları edinme sürecine ve yaşam tecrübesine göre farklı oluşabilir.  Yine de yaklaşık olarak temel duygular vardır.

 

Sanatçıların yarattığı eserler bu duygu kavramlarının oluşumuna katkıda bulunur.  Beethoven’in 9. Senfonisindeki  ‘Neşeye Övgü’sü ortak duygu dağarcığımıza katkıda bulunmuş değil midir?  Sanatçıların eserlerinde yarattıkları iç dünyalarına ait duygular böylece nakledilip hissedildikleri anda kaybolmamış olur, aynı olmasa da...

 

Duygular hissedildikleri anda kaybolsalar da benzer koşullarda benzer duygulara ilişkin duyarlıklar oluşturulabilir.  Duyarlık nakledilebilir.

 

Bence ‘benlik’ bir duygu.  Eğer sanatçı ‘ben’i belirleyen duyarlıkları sanat yolu ile kalıcı kılabilirse ‘benlik’ hep ve her yerde var olur.

 

‘Ben’ başkalarına nakledebileceğim duyarlıklarım ile var olurum. 

 

Kişi duyarlıkları ile vardır.